Çevremdekiler beni ezelden beri spor yapıyorum sanır. Şimdi düşününce, ben de sanırım öyle sanıyordum. Oysa yapmıyormuşum! Bunu 2009 yılında Antalya Öger Maratonu (Runtalya) parkurunda öğrendim!

Herşey Ocak sonunda yemekte sohbet ettiğmiz bir aile dostumuzun Runtalya’da koşacağını, AdımAdım ile konaklamanın eğlenceli olduğunu ve birkaç bağış toplamanın zor bir şey olmadığını söylemesiyle tetiklendi. Eşim Hande ve o sıralar 6 aylık olan oğlumuz Can Berk ile seyahat ve sportif aktiviteler yapmaya çalışıyorduk. Uçuşları makul bulunca hep beraber gitmek harika bir aile tatil olacaktı. Makul ve konforlu HillsideSu konaklamasından yararlanmak için tek yapmam gereken koşarak bağış toplamaktı. Sorun yok, 10km uzun değil! O sıralar sabahları erken parkta yürüyüş yapıyorduk. Pusetimiz koşmaya uygun olduğu için denemelere başladım ve eşimin izniyle Can Berk ile koşmaya karar verdim. Kolay olmadı, ama başardık. 2009 Runtalya bağış koşumuzun ardından, daha fazla motive oldum. Bu ilk koşumuzda hem TOFD, hem de TEGV yararına bağış topladık.

Can Berk ile ilk madalyalarımzı alırken - Runtalya 2009

Sportif aktivite beni hep çekmiştir, hareketi, terlemeyi severim. Çeşitli açıkhava sporlarıyla uğraştım, özellikle doğada yapılanlarla. Uğraşmak ile yapmak arasındaki farklı düzenli koşmaya başlayınca gördüm. Hala bilinçl antrenman yapmasam da, düzenli koşmaya başlayarak haftada 3-5 kere, çoğu zaman oğlumun pusetiyle 3-4 km koşmaya/yürümeye başladım. 4 senedir hamlamış nefesim toparladı, 2001 yılından beri ağrıyan dizim sessizleşti. 2009 Ekim ayında Avrasya Maratonu’nda 15km koşarken mesafe uzamasına rağmen her ikimiz de daha rahattık. Bu sefer sadece TEGV için bağış topladık. Fazla değildi, ama damlaya damlaya göl oluyordu.

Avrasya 2009'da Eminönü'nden geçerken

Bir sene sonra, 2. kere Runtalya zamanı geldiğinde yine ailece gittik. Oğlumla bu sefer 21.1km olan yarı maratona katıldık ve tamamladık. Biz TEGV için bağış toplarken oğlumla daha uzun mesafeler koşmamaya karar verdim. Hareketli bir bebeği 2 saatten fazla arabada tutmak, onu zorlamak olacaktı. Öte yandan ben kendimi zorlamak, daha uzun koşmak istiyordum. Bu sebeple 2010 Avrasya ve 2011 Runtalya koşularımı, 42.2 km olimpik maraton mesafesinde yanlız yaptım. Elbette bağış toplayarak.

Runtalya 2011: ikinci maratonumun son metreleri

Maraton, vücudu zorlayan bir spor. Sadece antrenman yapmak yeterli değil. Beslenme, dinlenme, tempo stratejisi ve elbette zihinsel telkin çok önemli. Yaşamın en pahalı okulunda 2 tane 4 saatlik ders almış olarak maraton koşmaya devam etmeye karar verdim. Dostum Emre Tok‘un öneri (ve hatta gazı ile) ultra maraton dünyasına, belki de olmaması gereken bir yerden girerek The North Face Ultra Trail du Mont Blanc organizasyonuna kayıt oldum. İlk kez beni korkutan bir hedef (112km) buldum, hayatımın en disiplinli spor dönemine girdim. Zamanın, sıcak evimin ve ailemin değerini daha iyi anladım. Hedefim, ailem ve işim bir arada yürümek zorundaydı. Kolay olmadı, ama hedefime ulaştım.

Hedefler, insanın yaşama amacı. Her sabah uyandığımızda yataktan enerjiyle kalkıp güne başlamamızı sağlayanlar… Hedefleri hiç bitmemeli insanın. Yeni amaçlar yaratmalı. Yaşamı tüketmeden büyük hedefleri ufak parçalara bölüp teker teker ulaşmalı. Yola çıkarkenki büyük hedefe vardığınızda, yaşadığınız yolculuk size yeni hedefleri düşündürüyor olacaktır… Böylece yaşam döngüsü devam eder. Tarihin tekerrürü değil, mevsimlerin geçişi gibi.

Bu sebeple koşmaya devam ediyorum. Bu günümü daha da anlamlı kılmak için. Boşa koşmuyorum, attığım her adımda topladığımız bağışların umudu, değişen yaşamların hazzı var.

Bence ne kadar uzun veya ne kadar hızlı koştuğundan daha önemlisi NEDEN koştuğundur? Koşmaya değerse, durmadan yorulmadan, yılmadan, adım adım devam edersin. Benim bir nedenim var, sizi de ortak olmaya davet ediyorum:

Runtalya’da TEGV’nin Ateşböceği projesi için kaynak toplamak.

Adım Adım Oluşumu (AAO) tarafından desteklenen 4 STK’tan biri olan TEGV, 36 İlde 10 Eğitim Parkı, 52 Öğrenim Birimi ve 3 il temsilciliği ile 65 yerleşik noktada ve 20 Ateşböceği Gezici Öğrenim Birimi ile Türkiye’nin dört bir yanında toplam 85 noktada, her yıl 10,000’in üzerinde gönüllünün verdiği destek ile yılda yaklaşık 160,000 çocuğa eğitim desteği veriyor.

Ateşböceği, bu sene Van depreminin yıkıntıları arasındaki çocuklara yeni umutlar ulaştırmamız için özellikle çok önemli. Bizler sıcak evimizde, çocuğumuz için oyun grubu, oyuncak, eğitici kitap ve okul planlarken, anı ülke sınırlarında basit bir oyun, şefkatli bir bilgilendirme imkanına ulaşmakta zorlanan çocuklar olduğundan veya yapabileceklerimizden habersiz yaşıyoruz.

Bu bağlantıya tıklayarak Ateşböceği projesini daha detaylı okuyabilirsiniz. AdımAdım koşucularının bağışlarıyla hayata geçirilen 21. Ateşböceğinin Van’a ulaşma hiaye ve fotoğrafları için buraya tıklayın.

Bu kampanya kapsamında toplanan her 50 TL tutarındaki bağış, Ateşböceği’nin yapım ve işletme giderlerini karşılayarak, bir çocuğun daha Ateşböceği’nden faydalanmasını sağlayacaktır.

“Bir Çocuk Değişir, Türkiye Değişir”.

Bağış yaparken açıklama kısmına “AA, CODABASOGLU, KENDİ İSMİNİZ” yazarsanız, sizin adınıza bağışınızın takibini yapıp sizi bilgilendirebilirim.

INTERNETTEN ONLİNE (KREDİ KARTI İLE) BAĞIŞ YAPMAK İÇİN: www.tegv.org

HAVALE VE EFT İÇİN TEGV BANKA HESAP NUMARALARI
BANKA ADI :YAPI KREDİ BANKASI(TL) ( 0067 )
ALICI ADI :TÜRKİYE EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI
ŞUBE :HARBİYE ÖZEL BANKACILIK MERKEZİ (00391)
HESAP NO :1000000 IBAN: TR74 0006 7010 0000 0001 0000 00 SWIFT KOD: YAPITRIS

Share This